Rixos Hotel Yönetim Kurulu Lideri Fettah Tamince’nin davetiyle bir küme gazeteci Haliç kıyısında yeni bir ömür alanı olarak yükselen Tersane Istanbul’dayız. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1455’te kurulan Tersane-i Amire’den günümüze uzanan bir tarihin üzerindeyiz. Osmanlı’nın gemilerini suya indiren üç tersane, Kasımpaşa’dan Hasköy’e yanlışsız konuşlanmış: Haliç, Camialtı ve Taşkızak…
Fettah Tamince, projenin mimarı olan Murat Tabanlıoğlu’nun “2 kilometrelik mahalle’ olarak tanımladığı bu alanda denizle kurduğu bağı anlatarak başladı kelama. “Öyle sakin o denli huzurlu ki kendimi denize girmekten alıkoyamadım. Haliç’te yüzdüm. Suyunu da test ettirdim. Pak çıktı” dedi.
10 YILDIR UĞRAŞIYORUZ
Rixos Tersane İstanbul Hotel, projenin çekim noktalarından biri. Otelin havuzu devasa bir tersane vincinin tam altında. Vinç asırlık. Yerin tarihi her köşede vurgulanmış. Rezidans projesi ve mağazaları ile büyük bir mahalle tasarlandığını biliyoruz.
Fettah Tamince’ye bölgedeki çalışmaların kaç yıl evvel başladığını sordum. “10 yıldır uğraşıyoruz” dedi ve devam etti: “İnşaata üç yıl evvel başladık. Evvelki yedi yıl arazinin hukuk işleriyle, mahkemelerle, imar problemiyle geçti. Sonuçta Çorlulu Ali Paşa Camii, Camialtı Tersanesi ve Taskızak Tersanesi bizim tarafta kaldı. Haliç Tersanesi İBB’de.”
27 TARİHİ BİNA VAR
Bu kadar tarihin içinde bugünün yerini yaratmak kolay değil elbette elbette. Fettah Tamince, altında oturduğumuz devasa vinci göstererek “Bunun üzere altı tersane vinci var. Bunları bilhassa projenin içinde tuttuk. Ayrıyeten 27 tarihi bina da bu alanda yer alıyor. Bunları güçlendirdik, sarsıntıya nazaran yine kullanılır hale getirdik. Şu anda ikisi kaldı. Biri otel olacak. Birinde de Sadberk Hanım Müzesi yapılacak. Bu binaları yaparken çelik halatlarla astık kimilerini. Kazık da çakıldı temellere. Zira sarsıntıya karşı güçlü olmaları gerekiyor.”
750 MİLYON DOLAR PLANLANMIŞTI ANCAK…
Bu ayrıntılar projenin maliyetine de yansımış elbette. Tamince, ‘turizmci kimliğiyle’ destinasyon oluşturma deneyimine sahip olduklarını söyledi ve ekledi: “Destinasyon oluşturmak yalnızca bina yapmak değil. Burayı ve tüm bölgeyi hatta İstanbul’u çekim noktası haline getirmek amaçta. Rahmi Koç Müzesi’nden Galataport’a kadar, Mimar Sinan’a kadar uzanan bir yürüyüş yolu, bisiklet parkuru, kültür ve alışveriş noktaları da dizayn etmek aklımızdaki. Şu ana kadar projenin yüzde 65’i tamamlandı. Başlarken 700-750 milyon dolarlık bir maliyet planı yapmıştık lakin şu ana kadarki gidişat bunun iki katına çıkacağını gösteriyor. 1.3 milyar dolarlık bir yatırımla bitecek üzere görünüyor. Bunun dışında devlete de 49 yıl için 1.4 milyar ödeyeceğiz.”
Tamince’nin verdiği bilgilere nazaran Tersane İstanbul tamamlandığında tam bir ömür alanı olacak ve burada 10 bin bireye istihdam sağlanacak.
45 YILLIK TAPU VERECEĞİZ
Tersane İstanbul içinde açılacak mağazalar için yerli ve yabancı markalarla görüşmelerin devam ettiğini belirten Tamince, Rixos Tersane Istanbul’u işin merkezine koyduklarını söyledi. Otelde 100 süit oda, dört de kral dairesi var. Tamince, projede yer alan konutları ise şöyle anlattı: “Apartlar yapıldı. Bunları da 45 yıllığına satıyoruz. 45 yıllık tapu veriyoruz. 600 rezidans bu halde satılacak. İlgi var.”
TURİZMDE YAZILIMI DEĞİŞTİRMEK GEREK
Projenin kendileri için ‘kâr değil ar projesi’ olduğunu belirten Fettah Tamince, Tersane İstanbul ile bir misyon edindiğini söyledi. İstanbul’da hayatın turizmle bütünleştiği bir konsepti oturtmak istediğini belirten Tamince, şöyle devam etti:
“Buraya dünya çapında otel zincirlerinin sahipleri geldi. Gördükleri en özel proje olduğunu söylediler. Para koymak isteyen çok kişi oldu, hâlâ var. Biz burada bir destinasyon yaratmak istiyoruz. Bu yalnızca mermere yatırım yapmakla, demire yatırım yapmakla olmaz. Altyapıya yatırım yapmak gerek. Parkları, yolları yaptırıyoruz. Zira bu yüzden İstanbul, potansiyelinin yüzde 15’ini turizme yansıtabiliyor. Buraya onlarca tekne aldık. Kent Sınırları ile de birlikte çalışacağız. Konuklar fiyatsız Rahmi Koç Müzesi’ni gezebiliyor örneğin. Bunun üzere tecrübeler ekleyeceğiz. Gelenler Tersane’yi hissetsin, İstanbul’u hissetsin istiyoruz. ‘İstanbul tekrar ucuzlasın’ diyemeyiz. Para harcayan turisti İstanbul’a çekmeliyiz.”
CAMİALTI TERSANESİ
İstanbul’un fethinin ikinci yılında, 1455’te Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulan Tersane-i Amire’nin bir kısmı olan Camialtı Tersanesi, Kasımpaşa Deresi ile askeri Taşkızak Tersanesi ortasında yer alıyor. II. Bayezid tarafından 1484’te toprağı genişletilen tersane, Yavuz Sultan Selim periyodunda daha da büyümüş. Yasal Sultan Süleyman periyodunda kapalı kızakların sayısı 200’e çıkarılarak ambarlar ve mahzenler inşa edilmiş.
Çorlulu Ali Paşa Camii; 1707 tarihinde inşa edilmiş. Cami, Sadrazam Çorlulu Ali Paşa tarafından yaptırıldığı için bu ismi taşıyor. Çorlulu Ali Paşa Sultan III. Ahmet devrinde sadrazam olan ve İstanbul’da birçok noktada kıymetli eserler yaptıran, periyodunun kıymetli devlet adamlarından biri.